15 Eylül 2015 Salı

Gönenli Yazarlar (Sedat Günay, 15 Eylül 2015)


Gönenli Yazarlar


Ömer SEYFETTİN

Gönen doğumlu olup 1884-1920 yılları arasında yaşamış olan Yazar edebiyat dünyamızda “çağdaş öykücülüğün öncü ismi” olarak tanınmaktadır.

Babası ve kendisi subay olan Yazar 1910 yılında tazminatı ödeyip sivil hayata geçerek yaşamını Kabataş Lisesi edebiyat öğretmeni olarak sürdürmüştür. Yazar Subaylık ve öğretmenlik yaptığı sıralarda Osmanlı’nın çöküşü olan kargaşayla dolu son döneminde bizzat tanık olduğu olaylardan edindiği izlenim ve gözlemlerini öykülerine yansıtarak Türk Öykücülüğüne damga vurmuş edebiyatçıdır. Kısa öykü yazarlığının kurucusu olarak kabul edilen Ömer Seyfettin’in “Ben Gönen’de doğdum. Yirmi yıldır görmediğim bu şehir artık hayalimde silinmeye başladı” cümlesi Türk Edebiyatının en çarpıcı başlangıç ifadesi olarak kabul edilmektedir.

Yaşadığı dönemin düşünce şekillerini öykülerinde bulabiliriz: Öykülerinde milliyetçi, islamcı geleneğin yanı sıra modern yaşamın da yansımaları vardır. Arapça ve Farsçadan arınmış sade Türkçe dili, O’nu günümüzde bile eskimemiş “okunur yazar” yapan çok önemli bir unsurdur.

Gönen Belediyesi, Büyük yazar için yaptırdığı heykel ve vefa borcu olarak her yıl 6-9 Mart arasında ulusal düzeyde düzenlenen “Ömer Seyfettin Kültür ve Sanat Haftası” ile Edebiyat dünyamıza yeni Ömer Seyfettin’ler kazandırmayı hedeflemektedir. Yazar ayni zamanda önceleri bir ilkokul sonraları ise bir lise ve bir de cadde adıyla da Gönen’de anılmaya devam etmektedir.

1920 yılında genç yaşta vefat eden Yazarın kabri İstanbul’da ilk bulunduğu yer olan Karacahmet’ten Zincirlikuyu Mezarlığına nakledilmiştir.

Kemal ÖZER

Gönen hakkında yayın hayatına kazandırılan ilk kitaplar olarak tanınan “Kurtuluş Savaşında Gönen” ve “Turistik Gönen ve Ömer Seyfettin” adlı eserlerin yazarıdır,  Öğretmen kimliği ile olduğu kadar tarih ve folklor araştırmalarıyla da tanınan Kemal ÖZER, miladi 1315 (1899) yılında Balıkesir İli Giresun İlçesinde doğmuştur.  Giresun ilçesinin adı sonraki yıllarda yaşanan kanlı ve sert silahlı Milli Mücadele günlerinin ardından bizzat Büyük Önder tarafından Savaştepe olarak değiştirilmiştir. İlköğretimine Giresun‘da başlamış olsa da eğitimini İstanbul‘da devam ederek tamamlamıştır.

Balıkesir’de Numune Rüştiyesini bitirmesi sonrasında Balıkesir ve ilçelerinin pek çoğunda öğretmenlik görevi yaptı. Son görev yeri ise ailesinin bir süredir yaşamakta olduğu Gönen oldu. İlkokulu öğretmenliği görevini Gönen–Sarıköy’de 1951 yılında tamamlayarak emekli oldu. Öğretmenlik hayatı gerek yerel bazda gerekse Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilen pek çok ödül ve belge ile taltif edilmiştir.

Öğretmenlik hayatı sonrasında Gönen’de dört yıl süre boyunca “Yeni Gönen” adıyla haftalık bir gazete yayını ile kültür hayatımıza katkılarına devam etmiştir. Yakın coğrafya içinde pek çok ilçede görev yapmasının sağladığı birikim ve görgü ile tarihi ve folklorik kitaplar yayınlamıştır. Gönen’deki yayın hayatının ardından Bandırma’da “Yeni Marmara” adlı bir gazeteyi de altı ay süre ile yayımlamayı sürdürmüştür.

Bandırma’da bir süre hayatına devam eden Kemal ÖZER’in hayatının son dönemine ait bilgi edinilememiştir. Aniden denilebilecek tarzda çalışmaları son bulmuş, yöremizden sessizce ayrılmıştır. Mezarı Mustafakemalpaşa’dadır.
              
Sezen ÖZOL

Gönen Tekel’den emekli Hakkı Özol (Eczacı Hakkı) ve öğretmen Feride Özol'un ikinci oğlu olarak 1940’ta Gönen'de dünyaya gelen Sezen Özol,  Ömer Seyfettin İlkokulu’ndan sonra Gönen Ortaokulu’ndan, ardından da 1958 yılında Balıkesir Lisesi’nden mezun olarak 1964 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirmiştir.

İstanbul'da 1968 - 2009 yılları arasında serbest avukatlık yapan Sezen Özol, meslektaşı Avukat İnci Özol ile 1969 tarihinde evlendi. Bu evlilikten iki oğlu bulunmaktadır. 

Kendi ifadesiyle, "yıllarca kuru kuru dava dilekçeleri yazmaktan usanan" Sezen Özol, 1991 yılında belgesel tarzı roman yazarlığına başlamış ve ilk olarak “Kıbrıs Barış Harekatı Günlüğü ” isimli romanı ile yayın hayatına girmiştir. Gönen ve çevresindeki tütüncü ve ayıngacıların (tütün kaçakçıları) Fransız Rejisine karşı hapis ve ölüm pahasına verdikleri mücadeleyi ve Gönenlilerin Yunan işgaline karşı direnişini anlatan, adını bir Gönen türküsünden alan “Debboy Önünde Diken” adlı tanınmış romanı ise 1995’te yayımlanmıştır. Bu kitaptaki Kurtuluş Mücadelesine kadar olan ilk uzun bölüm daha sonra “Tütün Türküsü” adıyla ayrık olarak yayımlanmıştır.

Güney Marmara bölgesinin yakın tarihine belgesel romanları ile ışık tutan Özol,  1998 yılında yayımladığı “Çanakkale Askerine Rütbe Gerekmez“ adlı yapıtı ile de “Belgesel Roman Ödülü”nü layik görülmüştür.  Yazar, 1999 yılında, Yunanlıların 1920’de Anadolu içlerine doğru başlattıkları işgali ve direnen Türk Milletinin Kurtuluş Savaşını cephedeki askerin gözünden anlattığı ve on yıllık bir çalışmanın eseri olan Türk milletinin kadını erkeğiyle, dedesiyle ninesiyle, çoluğu çocuğuyla,  sıradan insanların destanı olan bağımsızlık savaşını anlatan “Kurtuluş Savaşçıları“adındaki romanını yayımlamıştır. 

Halen Çanakkale Boğazı kenarındaki Gelibolu-Burhanlı köyünde, Avukat İnci Günay'ın tabiriyle ; "sokağından gemiler geçen" evinde belgesel roman yazarlığını sürdürmektedir.
                                         
                                                       
İsmail SOYTEKİNOĞLU 

Ayni zamanda fotoğrafçı olan araştırmacı yazar İsmail Soytekinoğlu 30.01.1961’de Trabzon'da dünyaya geldi. Yazarın “Sakın KAYIP Olma”, “Üç GÜNLÜK Dünya, Bir NATAŞA Hkayesi,Bir GURBET Hikayesi”, “Gönülden MEKTUP Var” adlı yayımlanmış beş kitabı bulunmaktadır. Ayrıca yazarın çok sayıda şiiri, öyküleri, hikayeleri ve makaleleri de yayımlanmıştır.

Gönen’den evli olup halen Gönen’de yaşamaktadır.


Tacettin AKKUŞ

1970 Gönen Babayaka köyü doğumlu. İlköğrenimini köyünde, orta ve liseyi Gönen’de tamamladı. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arşivcilik bölümünden 1993’de mezun oldu.“Tanzimat başlarında Balıkesir Kazası”,“Gönen ve Köyleri Tarihçesi”,”Osmanlı’dan Cumhuriyete Balıkesir” adlı iki telif kitabı bulunmaktadır. Ayrıca Kurtuluş Savaşında Gönen ve Çevresi adlı sempozyum kitabında bir tebliği ve  Osmanlı’dan Cumhuriyete Balıkesir adlı kitapta;”1845 yılında Erdemit’in Demografik Yapısı” adlı makalesi yayımlanmıştır. Hemşerimiz AKKUŞ Öğretmenlik yapıyor ve İstanbul’da yaşıyor .

                                                                                                    
Salim NİZAM  

1970 Gönen doğumludur. İlk, orta ve liseyi Gönen’de bitirdi. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi mezun oldu. Ardahan, Bartın ve Balıkesir’de görev yaptı. Halen Gönen Atatürk Ortaokulunda Edebiyat öğretmenliği yapmaktadır. Öyküleri ile birçok yarışmada ödül kazanan Salim Nizam evli iki çocuk babasıdır.“Sisli Göl”, “Portakal Kabukları”, “Ömrüm Uzaklarda Azalmasın” isimli kitaplarının içindeki öykülerle Ülkemizdeki pek çok yarışmada derece almıştır.

Muharrem AKÇA                                                                                   

Samsun Havza 1979 doğumludur. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. Halen Gönen Sağlık Meslek Lisesinde Edebiyat öğretmeni olarak çalışmaktadır. Aşkar, Berceste, ve Yedi İklim dergilerinde yazıları yayımlandı. “Türbe ve Derviş” öyküsü ile 25. Ömer Seyfettin Öykü Yarışması’nda ödül almıştır. Şiir hikaye roman türünde çalışmaları sürüyor. Romanları Sefine (2014 ) Kösem Sultan ( 2015 ) ve öykü kitabı Yaşlanmış Resimler (2015)dir. Evli ve iki kızı olan Yazar halen Gönen’de yaşıyor.                                                                                                     


Sedat Günay (15 Eylül 2015)     

                                                                                 


14 Eylül 2015 Pazartesi

Gönen’in Kurtuluşu’nun 93. Yıldönümü’nün Ardından (Mustafa Özcan, 14 Eylül 2015)


Gönen’in Kurtuluşu’nun 93. Yıldönümü’nün Ardından

Son yıllarda coşkusu azalmış olmakla birlikte kutlanması devam etmekte olan Gönen’in Kurtuluş Günü’nün bu yıl “93. Sene-i devriyesi” idrak edildi. Her tarihi olay gibi Kurtuluş Günü’nün anma ve kutlama biçiminde şekli olarak da olsa ortaya çıkan bazı değişmelerin olduğunu gözlemek olanaklıdır.

Zamanın ruhunu yansıtan bu kutlama şekillerinde meydana gelen değişmelere değinerek Gönen’in Kurtuluş Günü’nü farklı kategorik bir yaklaşım ile GKP Blog’da anmak istiyorum.
***
Kutlamalardan ilkinin kesin olarak hangi yılda yapılmış olduğu bilinmemekle birlikte Hikmet Küçükköse tarafından hemen ertesi yıl olmadığı, olasılıkla 1920’lerin ortasına doğru yapılmaya başlanmış olabileceği tahmini ileri sürülmektedir. Bu da etkinliğin başlamasının Mübadele‘nin gerçekleştiği 1924 senesinden sonraya bırakılmış olabileceği ihtimalini kuvvetlendirmektedir.

İlk kutlamalar ile sonrasındaki uzun bir dönemde, resmi tören programının Cumhuriyeti temsilen Çelenk Koyma, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı okunması ve ardından gelen anlam-önem konuşması şeklindeki genel bölümünü izleyen yerel bölümünde, Kurtuluş Mücadelesine katılmış olan milislerin olayını sembolize eden mizansende bizzat rol alarak törene katkı sağladıkları bilinmektedir.

Daha sonraları 1950’ler ve ‘60’larda, tüm Türkiye’de olduğu gibi Gönen’de de festival olgusunun önemli günlere egemen olacak şekilde Güne nüfuz ettiği görülmektedir. Böylece o dönemlerde 6 Eylül, Şeftali ve Patlıcan Şenlikleri (Bayramı) eşliğinde kutlanır olmuştur. Hatta besi hayvancılığının da bu çerçevede konuya dahil olduğu bilinmektedir. Şeftali ve patlıcan’ın tarımsal ürün olarak önemini yitirmesi sonrasında ticari bir boyut kazanan oyacılık işi ile birlikte Kurtuluş Günü bu adla anılan bir şenlik şekline bürünmüştür. Geceleri de sanatçıların halka açık konserler verdiği bu dönemde eğlence olgusunun doruktaki konu olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz.

Öte yandan, eğlenmeye yönelmiş bu değişim eğilimine karşılık “evrensel barış ve kardeşlik” değerleri doğrultusunda ortaya çıkan taleplerin kutlama şeklinde diğer önemli bir değişikliğe yol açmış olduğunu da görüyoruz.

Nitekim zamanın ruhuna uygun olmayan milisi temsilen efelerin kurusıkı tüfek atışı, özgürlük ve bağımsızlık sembolü kızın bağlarından kurtarılması ve “düşman palikarya”nın bertaraf edilişine dair mizansenin bu nedenle kutlama programından çıkarıldığı görülmektedir. Böylece kutlamanın yerel bölümü, giderekten Osmanlı dönemindeki eğlendirici etkinliklerde olduğu gibi, mesleki hüner ve kapasitelerin geçit töreni ile takdimi şekline dönüşerek esnaf, tüccar ve sanayicinin kortej halindeki bu geçiş sırasında ürünlerini izleyenlere atarak sunması halini almıştır.

Başka bir değişiklik de, Kurtuluş mücadelesi tarihi ile ilgili akademi ve akademi dışı çalışmalar hakkında Gönenlinin bilgilendirilmesi amacı ile kapalı ortamlarda konferans verilmesi veya sempozyum düzenlenmesi şeklinde olmuştur. Ancak bu tür bilgilendirme etkinliklerinin dönemsel bir eğilime dönüşmediği bilinmektedir.  

Görülüyor ki, geçmiş yıllarda resmi törenlerin olmazsa olmazı olan ilk dört maddeden sonra programın yerel bölümü olan beşinci maddesinde coşkulandırmanın yerini zamanla giderekten bilgilendirici etkinlikler almıştır.

Bugünkü son halindeyse artık bilgilendirme yerine günün ruhuna uygun olması açısından şehitlere mevlit okuma konusu programın son maddesi olarak gündeme konulmuştur.
Altı Eylül Gönen Kurtuluş Gününün anma ve kutlama konusunda tarih içindeki değişimini ele aldığımız bu gelişmeler de gösteriyor ki, ulusal ile yerelin, hatta küresel ile ulusal/yerelin gündem konuları birbirinden bağımsız değil de, birbirleri ile bağdaşık ve ortak olan bir akışla önümüze gelmekte ve geleceğe doğru değişerek gitmektedir.

Mustafa Özcan (14 Eylül 2015)




6 Eylül 2015 Pazar

Gönen Kültür Platformu, GKP’nin Bir Yılı Hakkında (Mustafa Özcan, 6 Eylül 2015)


Gönen Kültür Platformu, GKP’nin Bir Yılı Hakkında


Değerli okuyanlar, Gönen kültürünün geçmişini ve bugününü çeşitli yönleri ile ele alarak geleceği hakkında bir vizyon geliştirmek üzere oluşturduğumuz GKP, Gönen Kültür Platformu’nun geçen yıl Kurtuluş Günü’nde yapılan sunuş ile başlayan etkinlik takvimi 6 Eylül 2015’te bir yılını doldurmuş oluyor.

Çabaların boşa gitmeyerek ileriki yıllara erişebilmesi arzum bağlamında bu yazımda yıl içinde yapılmış GKP faaliyetlerinden kısa da olsa söz etmek istiyorum.   

Saatleri ve katılan sayısı değişmekle birlikte yaz dönemi dışında yıl boyunca Perşembe günü akşamlarına sabitlenen haftalık GKP’nin Haftalık Toplantıları, birkaç aksama hariç mutat ve düzenli bir şekilde yıl boyunca yapıla gelmiştir.

Gündem maddelerinin bazen haftanın önemine, ama genelde hazırlanmış olan Yıllık Çalışma Programı’nda incelenmek üzere belirlenmiş kültürel başlıkların sırasına göre seçildiği toplantılarda, Gönen’in arkeolojik, tarihi, coğrafik, demografik, mesleki, sportif, rekreatif, sanatsal ve benzeri kültürel boyutları mümkün olduğunca konu hakkında bilgisi olan kişilerin çağrılı katılımıyla ele alınıp tartışılmıştır.

Diğer taraftan, işlenen konular, sayısı az da olsa bazı haftalar için kısa değinmeler şeklinde olan toplantı notları olarak GKP Blog’una konularak ilgilenenlere duyurulmuştur.

İlginç bir durum ise katılım sayısında görülmüştür. 20’nin üzerinde bir sayı ile toplanılmış olduğu gibi birkaç mevcudu olan toplantılar da olmuştur. Anlaşılan odur ki, hazirun sayısı Gönenlilerin oluşuma olan merakı ve işlenen konuya olan ilgisi doğrultusunda değişen bir seyir izlemiştir.

Daha katılımcı bir mahiyette olması beklenen Blog Yazıları ise, yazar sayısı yönü ile Sedat Günay ve Mustafa Özcan’ın katkı çerçevesinin ötesine geçememişlikten ileri gelen eksik olma durumunu sürdürmektedir. Geçen yılki makale sayısının iki katını bulan, hatta aşan bu yılki makaleler sayı itibari ile 15’’ten fazla özgün denemeyi bir araya getirmiş olup Gönen’in kültür değerlerinin kaydına yönelik bir girişimdir.

GKP dâhil Gönen’de 2014 Yılında yapılmış kültürel etkinliklerinin ileriki yıllarda olabilecek envanteri için kayda geçirmeyi hedefleyen özgül bir nitelikteki Gönen Kültür Yıllığı (http://gonenkulturplatformu.blogspot.com.tr/2015/06/2014-gonen-kultur-yllg-hakknda-mustafa.html) projesiyse Platform dışı diğer kuruluş ve kurumların 2014’te yaptıkları önemli etkinliklerin kronolojik kayıtlarının ilgililerinden gelmesini beklemektedir.

Müşterek ve kendiliğindenci çabaların gelişerek artması dileğimle nice yıllara…


Mustafa Özcan (6 Eylül 2015)