23 Ekim 2019 Çarşamba

KARESİ VİLAYETİNE MAHSUS SALNAME'nin bölümlerindendir


2.BÖLÜM


Karesi Sancağı içinde birkaç mahalde sağlığa faydalı kaplıca ve ılıcalar vardır. Bu da toprakların volkanik olduğuna delalet eden görünür işaretlerdendir. 

Karesi Vilayeti Karesi ve Biga Sancaklarına bölünmüş olup Karesi Sancağına sonradan katılan kazalar, nahiyelerle beraber Giresun, İvrindi, Fırat, Balat (Balat sonradan vilayet merkezine alınmıştır.) Balya, Kepsut, vilayet merkezi olan Balıkesir, nahiyelerle beraber Marmara İmralı (Emir Ali) Paşalimanı, Kapıdağı, Erdek, nahiyeleriyle beraber Edincik, Manyas, Bandırma, Gönen, nahiyeleriyle beraber Emrutabat, Ünye, Edremit, Ayvalık, Kemer Edremit, Bigadiç ve Sındırgıdır.
Biga sancağının kazaları da; nahiyeleriyle beraber Erenköy, Liva merkezi olan Kala-yı Sultaniye; nahiyeleriyle beraber Bayramiş, Kumkale, Ezinee (Kazdağı Pazar); Ayvacık(Kızılcatuzla), nahiyeleriyle beraber Dimetoka, Çan, Biga, Lâpseki kazalarıdır.

Vilayetin genel nüfusu erkekler, kadınlar, Müslüman, Müslüman olmayan, yerli ve yabancı 397689 olup 280373 adedi Karesi Sancağında 117316 adedi Biga Sancağındadır.

Vilayetin topraklarının zirai kabiliyeti yüksek olup her çeşit hububat yetiştirilir. Endüstri mahsullerinden afyon ve pamuk Balıkesir ve çevresi güneyinde, Keten ile kenevir Manyas ve Gönen yönlerinde kaliteli ekilmektedir.

Önceleri Balıkesir çevresinde kök boya ve alçiçek çok ekilmekteyse de Avrupa’ca değeri azalınca iş bu faydalı ziraat terk edilmiştir. 

Vilayet madenler yönünden çok zengin olup simli kurşun, borasit, simli altın, krom, manganez, bakır, linyit ve demir madenleri varsa da tamamı işletilerek faydalanılmıyor. Bu da filyonların (maden damarları) azlığından çıkarma masraflarının çok para tutmasından ileri gelmektedir. Yalnız Balıkesir’e bağlı Fırat nahiyesinde Sultançayırı adlı yerde olan borasit madeni Mösyö Hanson ve Domazor Kumpanyası tarafından işletilerek tamamen faydalanılıyor. Yine anılan kazaya bağlı Balya Nahiyesinde Kocagümüş adlı simli kurşun madeninde kazı işlemleri devam olunup yıllık çıkarılan bin tonu aşan cevherler Edremit içindeki Akça İskelesi vasıtasıyla Avrupa’ya taşınmaktadır.
Vilayetin genel ormanlarının sahası dört milyon dönümü aşmakta olup bunun iki milyon yedi yüz bin dönümü Karesi Sancağındadır. Fakat Biga Sancağının ormanlarından taşıma için Menderes çayından faydalanıldığından ihracat fazladır.



1 Ekim 2019 Salı

KARESİ VİLAYETİNE MAHSUS SALNAME'nin Abdullah Yılmazca günümüz diline kazandırılmış bölümlerindendir.




Hicri 1305 Miladi 1887

Salname; Vilayet Salnameleri Mukaddime bölümünde bahsedildiği gibi ait oldukları vilayetlerin mülkiye, askeriye, ilmiye ve adliye kuruluşlarının resmi coğrafya, iklim, nüfus, ziraat, maden ve yıllık takvim benzeri bilimsel, gayrı resmi bilgileri içeren bir faydalı eserlerdir.

VİLAYET HAKKINDA GENEL BİLGİLER
          1.       BÖLÜM
Karesi Vilayeti kuzeyden Marmara, batıdan Çanakkale Boğazı ve Adalar Denizi ile sınırlı ve doğudan Hüdavendigar, güneyden Aydın Vilayetleriyle sınırları birdir.
Vilayet dairesinin eski adı Mysia olup Olimpos (Keşiş) Dağından Karadeniz sahiline ve Bergama yöresine kadar uzamış olarak bütün Marmara Denizi sahillerini ve Lidya (Bugün aydın ve Saruhan çevresi)ne kadar Çanakkale Boğazı dışını kaplıyordu. Mysia’nın eskiden beri bölünmüş olduğu çeşitli sınır içlerinden “Truvada” Antik Çağda gayet meşhur olup Mysia’nın sahil yerlerini içine alarak başkenti İlium (Truva) şehriydi. Truva’nın yeri Yunanlı şair Homeros’un İlyada adlı kasidesindeki tarifleri esas alarak (1873) tarihinde Almanyalı Doktor (Hanri Şalmın)ın yerine getirdiği araştırmalarda Çanakkale Boğazı dışında olan ve şimdi “Pınarbaşı” denilen yer olduğu şüphe kalmayacak surette anlaşılmıştır. Arkasından Medlilerin, Yunanlıların ve Romalıların eline geçti. Bazen de bağımsız idare edildi ve sonraları Doğu Roma İmparatorluğunun yönetimine girdi. İşbu yöre, her yönüyle dünyaya ezici silahıyla titretmekte olan Osmanlı Devletini kurmak kaderini karşılamak üzere yüce dedelerimiz padişah ve halkıyla beraber Anadolu’ya hicret ettiği esnada, Selçukluların idaresi altında bulunuyordu.
(699) Hicri yılında Selçuklu Devleti son bulunca bu yöre dahi Selçuklu Emirlerinden Kara İsa’nın elinde kalmıştı. İşte Karesi sözü bu addan meydana gelmiştir. Fakat çok az zaman sonra buraları diğer komşu yerler gibi Osmanlıya geçti.
Vilayet, toprakların doğal durumu bakımından kısmen Marmara ve kısmen Adalar Denizi eğiminde olmuştur. Yani suları adı geçen yere doğru akmaktadır.
İklimi, karasal ve denizsel olarak bir yönden Hüdavendigar ve diğer yönden Adalar Denizi iklimindedir.  Daha çok yerlerinin kış mevsimleri İstanbul ikliminin kış mevsiminden yumuşak ise de yaz mevsimleri çok sıcaktır. Balıkesir Ovasının kış ve yaz mevsimleri Trabzon ikliminin kış ve yaz mevsimleri gibi olup ortalama sıcaklık 14 ile 17 derece arasında değişir. Balat yöresinde kışın çok kar yağar. Yazları ayvalık ve Edremit sahilleri Afrika kıtasından gelen sıcak ve yakıcı rüzgarların etkisi altında bulunup .ok sıcaktır. Yalnız kuzey batı tarafından esen İmbat (Nim-i batıdan bozulmuştur) rüzgarları havayı serinletir. Hatta ayvalık yöresine kar yağdığı ender olup kışları kuru soğuklar ile geçer. Vilayetin jeolojik oluşumuna gelince; Kapıdağı yarım adasının kuzey sahilleri, Kale-i Sultaniyeden akmakta olan Sarıçay ile Karanlıkdere sularının havzalarıyla Menderes, Tuzla, Koççayı havzalarının büyük kısmı ve Truva (Pınarbaşı yöresi) arazisi Balıkesir kasabasının batı tarafında Karadere ve Kazdağı sularının yüksek kısımlarında bulunur.  Karabel, Balya, Pazarköy, Müstecab, İvrindi, Kocagümüş Maden, Avşar kasabaları çevresi, Balıkesir Ovasının kuzey ve kuzey doğu kıyısındaki yüksek yerler, Bigadiç Ovasının doğu tarafı hep volkanik arazidir. Dağlar çoğunlukla graniti olup ilk ve asıl topraklardandır.  Kömür arazisi yok gibidir.  Tebeşir toprağı oluşumuna nadiren rastlanır. Yalnız Balya bölgesinde Orhanlar kasabasında zengince bir tebeşir madeni bulunmuştur.