Gönen: Yerel Demografik Tarih Bağlamında Bir Karye’nin Kente Dönüşümüne Kısa
Bir Bakış ve Yeni Büyükşehirleşme Olgusu
Yerel tarih bağlamında, Gönen (Balıkesir) İlçesi ve Çevresi ile ilgili demografik-urbanistik araştırmalar için elde mevcut tarih, coğrafya, etnoğrafya, antropoloji, sosyoloji gibi insan ve
sosyal bilim kökenli bilimsel belge
ve bilgiler arandığında bulmak yönünden
önemli zorlukların olduğu hemen fark edilir. Buna karşın, Gönen ve Çevresi’ni farklı
bakışlarla çeşitli yönlerden ele alan pek çok yerel tarih araştırmasının yapılmış,
pek çok pratisyen ve akademisyen yazarın konuya katkıda bulunmuş olduğunu
görmek olanaklıdır. Diğer bir deyişle Kent’in
tarihi, coğrafyası, sosyal yaşamı,
nüfus hareketleri, mülki ve idari yapısı, ekonomisi,
bayındırlığı gibi konulara çeşitlenmiş
olarak farklı bakış açıları ile değinen anlatılı yazılara kolayca rastlanmak
mümkündür.
Bu çelişkinin nedeninin, bu
bilgilerin önemli bir bölümünün bilimsel
temelli belge-bilgi standartları bakımından yeterli düzeyde olmamalarından
ileri geldiğini söylemek yanlış olmasa gerekir. Ancak,konuya yönelik tarihsel
nitelikli belge ve bilgilerin tespit,
tetkik ve tahlili işlerinde ortaya çıkacak iyileştirmelerle bu olumsuz
durumun zamanla ortadan kalkacağı söylenebilir.
Adlarına mezra, köy, kasaba, kaza, şehir denerek ifade edilen yerleşim
birimi şeklindeki iskân yerleri, belirtilen sıraya göre tarih içinde MÖ 10 Bin yılından başlayıp Üçbin’e kadar olan yedi bin yıllık dönemde başta Ortadoğu’nun Mümbit Hilali
olmak üzere dünyanın pek çok coğrafyasında ortaya çıkmıştır. Bu coğrafyalardan
biri de şüphesiz ki Türkiye’dir.
Nitekim bazısı harabe olup artık yaşanmayan arkeolojik sit alanı şeklinde, diğer bazıları ise Anadolu’da halen yaşanan yerler olmak üzere
pek çok örneğine rastlamak olanaklı olan bu iskân yerlerinin en eskilerinden
biri şüphesiz Kadıköy Fikirtepedir. Burası
belki de MÖ Yedibin’de Kuzey yarıkürenin en kuzeyinde yerleşim
birimi mahiyeti ile iskânı yapılan ilk yer olmuştur.
Gönen, bu denli eski bir
yerleşim yeri olmamakla birlikte Milat
öncesinin Üçüncü Yüzyıl’ının üçüncü
çeyreğinde Makedon İmparatoru İskender’in askerleri tarafından yörede
bulunan kaynar sıcak su nedeni ile bir
yerleşke yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir. Nitekim Gönen, Helenistik dönemde
söz konusu termal özelliğinden dolayı Thermia
adıyla iskânı kalıcı hale gelen bir yere dönüşmüştür. Böylece başlayan gelişmeler
sonucunda Artemea adıyla Romalı ve Bizanslılar döneminde hem şifalı bir kaplıca mahalli hem de avcılık
için bir saha olarak iyice ünlenmiş bir köy,
bir karye haline gelmiştir.
Ancak Gönen’in köyden kasabaya
yükselişinin Osmanlı Sultanı I. Murat Hüdavendigar’ın burayı
fethiyle başladığı genel olarak kabul gören bir husustur. Bunun kanıtı olarak da
Osmanlı’dan önceki dönemin sakinleri
olan gayr-i müslim azınlıkların nüfustaki oranının 1334’ten sonraki Türkleşme
dönemi sonrasında yedide bir çevresinde kalmaya devam etmiş olmasıdır. Diğer
bir deyişle azınlıkların önceki bin yıllık dönemde sadece bir mahalle veya köy oluşturacak bir nüfusa sahip oldukları anlaşılmaktadır.
Sonraki dönemde Osmanlı iskân
siyaseti doğrultusunda kasaba
kimliğinden hızla kaza kimliğine
bürünen Gönen’in kırsal nüfusu da
zamanla artarak kaza merkezi’nin
altı-yedi katına ulaşmıştır. Bu artışta, Fatih
Sultan Mehmet ve Yavuz Sultan Selim
dönemi yerleşmeleri ve 19. Yüzyıl’da Balkanlar ve Kafkaslar’dan gelen muhacırların ağırlığı büyüktür.
Cumhuriyet ilanı
sonrasındaki mübadele ve 20. Yüzyıl
ikinci yarısındaki Anadolu’da ortaya çıkan Batıya
göç ve kentleşme olgusu şeklindeki
gelişmelerle de 2000’lere doğru Gönen artık bir kent kimliğine sahiptir denebilir.
21. Yüzyıl’ın ilk on yılı
ise yüzlerce yıldan beri gelen yaklaşık olarak sabit kalmış kır-kent kompozisyonunda önemli ve hızlı bir değişime uğradığı yıllar
olmuştur. Türkiye nüfusuna göre yüzde biri olan İlçe toplam nüfusunun yakın zamana kadar yaklaşık olarak sabit
kalmış kır-kent kompozisyonu bu dönemde hızla eşitlenmiş, ardından da 2014 yılında kent lehine döndüğü bir
sırada Balıkesir’in Büyükşehir yapılması ile birlikte
köylerin anakente bağlanarak mahalleye dönüşmesi sonucunda istatistiki olarak
kırsal alan kavramı son bulmuştur.
Balıkesir’in arazi yönüyle Ülke’nin sayılı büyük illerinden biri
olması nedeni kırsal alan nüfusu istatistikî olarak sıfırlanmış gözükse bile bu
özelliğini fiilien hala koruduğu bir gerçektir. Bu bakımdan Balıkesir’in en fazla köye (mahalle) sahip
ilçesi olması nedeni ile Gönen’in uygulamaya
konan yeni büyükşehirleşme düzeni içinde önemli sıkıntılarla karşılaşacağına
kesin gözle bakılmalıdır.
Demografi idaresi yönüyle ortaya çıkmış olan bu
düzenleme kapsamında önemli bir örnek oluşturan söz konusu olgunun dikkatlice
ele alınrak yönetilmesi gerektiği bellidir.
İskan ve demografik idaresi konusunda bin
yıllara varan Osmanlı-Cumhuriyet geleneğin temsilcileri olarak Anadolu’nun bu
yeni sorununa çağdaş dünya anlayışı çerçevesinde
çözüm bulmak tüm ilgili tarafların sorumluluğu olmalıdır diyorum.
Mustafa Özcan (13 Eylül 2014)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder