İsmail
Hakkı Konar
1893 tarihinde Balıkesir ili
Gönen ilçesi Hacıvelioba köyünde doğmuştur. Kafkas göçmeni olan bir ailenin
çocuğu olduğundan sıkıntılı bir yaşam içerisinde iken aile yakınlarının önerisi
ile Osmanlı sarayına saray içi hizmetlerde yetiştirilmek üzere İstanbul’a
gönderilmiştir.
Saray adabını ve eğitimini burada
almıştır.13 yaşında iken 2.Abdulhamit’in üvey kardeşi olan 70 yaşındaki Hulusi
Efendi ile 1906 yılında evlendirilmiştir. Bu evlilik eşinin ölümü nedeniyle 7
yıl sürmüştür.
Daha sonra Serbesti gazetesi
sahibi Melvanzade Rıfat ile evlenmiştir. Eşinin matbaası olması nedeniyle 4
Nisan 1913 te “Kadınlar dünyası ”isimli dergiyi kurmuştur.28mayıs 1913 de
Kadınların eğitim, istihdam ve kıyafet haklarını iyileştirmek amaçlı “OSMANLI
MÜDAFAA-İ HUKUK-I NİSYAN CEMİYETİ isimli derneği kurarak kadınların haklarını
savunma girişimlerini başlatmıştır.
Önceleri bu dernek sadece
Müslüman kadın üyelerden oluşmakta iken sonrasında bu derneği Osmanlıda yaşayan
azınlık kadınlarının da üye olması sağlanmıştır.
Bu dergi 100 sayı kadar günlük
yayınlandıktan sonra haftalık yayınlanmaya başlamıştır.108. Sayısından sonra bu
dergide yayınladığı yazılarında eşinin soyadını da ekleyerek Ulviye Melvan ismi
ile yazılarını yayınlamaya başlamıştır.
Kadınlar Dünyası dergisini diğer
dergilerden ayıran en önemli farkı dergide çalışanların ve yazarlarının tümünün
kadın olması idi.Bu derginin bir diğer önemli yanı ise Osmanlıda ilk kez
Müslüman kadınların fotoğrafını yayınlayan dergi olması idi.
Ulviye Melvan, dergide
yayınladığı yazılarında ağırlıklı olarak kadınlara eğitim hakkının tanınması,
iş yerlerinde eşit ücret almaları, memuriyet hakkı tanınması, kadınların peçe
yerine başörtüsü kullanmalarına yönlendirilmesi konusuna ağırlık vermiştir.
Yazıları kamuoyunda etkin olmaya
başladığında ilk kez yedi kadın PTT de işe başlamışlardır. Ayrıca kadınların
yüksek eğitim göreceği İnas Darülfünunu 1914 yılında kurulmuştur.
Yine dergi Fransızca da sayılar
çıkartarak Avrupa’daki Kadın Hakları Savunucuları ile yayınlık kurma yoluna
gitmiştir.
Kurtuluş Savaşı ile dergi
sıkıntılı anlar yaşamaya başlamış Ulviye Melvan, dergiyi 1921 yılına kadar
yönetmiştir.
Ulviye Melvan eşi Rıfatzade
Melvan’ın, Kurtuluş Savaşı karşıtı yazıları ve düşman ile işbirlikçi
girişimleri nedeni ile 28 Mayıs 1924 yılında çıkarılan 1064 sayılı kanunla Türk
vatandaşlığından çıkartılan yüzellilikler arasında sürgün edilmiştir.
Ulviye Melvan, bu nedenle eşinden
boşandı ve öğrenci yurdu işletmeye başladı. Yurt işletmeciliği yaparken
tanıştığı Antakyalı Doktor Ali Muharrem Civelek ile ailesinin karşı çıkmasına
rağmen 1931 yılında evlenip Antakya’ya yerleşti.
Ulviye Civelek evliliklerinden
çocuğu olmamıştır. Lütfiye isimli bir çocuğu evlatlık olarak sahiplenmiştir.9
Nisan 1964 de öldü. Mezarı Antakya Asri Mezarlığındadır. Mezarına Kadınlar
Konseyi tarafından bir hatıra levhası asılmıştır.
Eşi Dr. Ali Muharrem Civelek
Kırıkhan’da 1967 yılında Ulviye Civelek adına bir kütüphane kurmuştur.
Kırıkhan’da adı bir sokağa adı verilmiştir. Bir de adına çeşme yaptırılmıştır.
Gönen de de adı bir caddeye
verilmiştir.
Ulviye Civelek adına birçok
araştırma yazısı ve kitap yayınlanmıştır. İstanbul Kadın Müzesinde de adına bir
bölüm ayrılmıştır. Burada yayınladığı dergiler ve fotoğrafları
sergilenmektedir.
YAZILARINDAN SEÇMELER
"Kadınların hayatını kendi
kazanmasına engel olanların bir bahaneleri de, kadınların tahsilsiz ve
tecrübesiz olduklarıdır. Acaba ticaret ile hayatını kazanan erkekler, ticaret
mektebi mezunu mu? Yoksa yüksek tahsil mi yapmışlar? Yüzde sekseninin
okuma-yazma bilmediği meydandadır!" (Ulviye Mevlan) Ulviye Mevlan
"Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No. 157,19 Şubat 1921, s.
2, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent.
Kadınlar Dünyası dergisindeki
orijinal metin
Kadınların hayatlarını
kazanmasına mani olanların bir bahaneleri de, kadınların cehalet ve
tecrübesizlikleridir. Acaba ticaret ile temin-i maişet eden erkekler, ticaret
mektebinden mi neşet [doğmak, ortaya çıkmak] etmişlerdir, Yoksa tahsil-i âli mi
görmüşlerdir? Yüzde sekseninin okuma-yazma bilmediği meydandadır! (Ulviye
Mevlan) Ulviye Mevlan, "Kadınlar iş Bekliyor", Kadınlar Dünyası, No.
157, 19 Şubat 1921, s. 2. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi,
İstanbul, 2011, 3. Baskı, s. 373.
"Kadınlar çalışma hayatında
ve çalışma hayatının her dalında görünmeye başlayınca ve yenmiş haklarını geri
almak için biraz da seslerini yükselterek, bu yolda yavaş ilerlense de muhakkak
kazanma kararlılığını da gösterince, bir kısım erkekler telaşa düştüler;
ekmeklerinin, maaşlarının kısmen de olsa ellerinden kayarak, kadınlara geçeceği
duygusuna kapıldılar. Bu telaş, bu çırpınma acaba güçsüzlük nedeniyle midir?
Yoksa kendine güvenememekten midir?"
Kadınlar Dünyası'nın 164.
sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne alınan kadınların maaşlarının azlığından
yakınmış zam istemiştim. Bir kısım erkekler bu basit dileğimden nedense
ürkmüşler; tüm memurluk alanını ve memurluk işlerini, kadınların işgal
edeceğini ve sonunda kendilerinin elleri böğürlerinde aç kalacakları kararına
varmışlar. Ve hatta bazı erkekler, işi dergimize mektuplar yazarak yardım
istemeye kadar bile vardırarak, zayıflıklarını da gösterdiler. Biz bu
mektupları tabii ki, özel bir dikkatle okuyoruz ve böylece erkek ruhunu ve
karakterini daha iyi inceleyebiliyor ve anlayabiliyoruz. Bu mektuplardan bir
tanesi, gerçekten merhametimize dokundu. Kadın ruhu ya, acıdık ve teselli etmek
istiyoruz.
Feminizmin gayesi yalnız
kadınlığın hayatını değil, kadınlıkla beraber erkeklerin hayatını da
düzenlemektir. Ve her ikisini de, insan olmaları nedeniyle daha rahat ve daha
mesut yaşatmaktır.
İyi eğitim yapmış, bilgisiyle,
becerisiyle ve zekâsıyla işini güzelce yöneten ve gelecekte de bir eş ile
yaşayacak ve evlatlarını da yaşatacak bir kız, neden sahip olduğu kabiliyetlere
uygun bir maaş aramasın ve istemesin de, senelerini boş yere geçirsin? Ve
aldığı maaş bilgisiyle, becerisiyle, zekâsıyla ve işiyle aynı ayarda olmayınca
neden feryat etmesin; sussun ve miskin miskin otursun? İşte azizim, feminizm bu
miskinliği kabul edemez." (Ulviye Mevlan) Ulviye Mevlan,
"Düşünüyorum", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918, no. 166, s. 2, günümüz
Türkçesine aktaran Meral Akkent
Kadınlar Dünyası dergisindeki
orijinal metin
Kadınlık hayat-i mesaide, hayat-i
mesainin her şubesinde görünmeye başlayınca, mağsub [gasp edilmis] haklarını
istirdad [geri almak] yolunda bir az da sesini çıkarıp muhakkak davasını
tedrici olsa da kazanacağı ilamını gösterince, bir kısım erkekler telaşa
düşdüler; ekmeklerinin, maaşlarının kısmen olsa da ellerinden gideceğini,
kadınlara intikal edeceğini zan etmeğe başladılar. Bu telaş, bu çırpınma acaba
zaif iradeden değil midir? Şahsi teşebbüse güvenememezlikden değil midir?
Kadınlar Dünyası'nın 164.
sayısında Posta-Telgraf Nezareti'ne alınan kadınların maaşlarının azlığından
yakınmış zam istemiştim. Bir kısım erkekler bu basit temennimden nedense
ürkmüşler; saha-i memuriyet ve mesaiyi, kadınların hemen hemen istilâ edeceklerine
ve nihayet kendilerinin elleri böğürlerinde aç kalacaklarına hükm ediyormuşlar
ve hatta bazıları bize mektuplar yazarak istimdada [yardım istemek] kadar
kalkışıp bütün bütün zaif iradelerini göstermişlerdir. Biz bu mektupları tabii
bir dikkat-i mahsusa okuyoruz ve erkek ruh ve seciyesini bunlar ile bir derece
daha tedkik ve tahlil eyliyoruz. Bu mektuplardan bir tanesi, doğrusu ya
merhametimizi celp etti. Kadın ruhu bu ya, acıdık ve teselli etmek istedik.
Feminizmin gayesi yalnız
kadınlığın hayatının değil, kadınlıkla beraber erkeklerin dahi hayatını tanzim
etmek ve her ikisini, insan olmak itibarıyla daha müreffeh ve daha mesut
yaşatmaktır.
İyi tahsil görmüş, ilim ile irfan
ile zekâ ile memuriyetini hüsn-ü idare etmekte olan ve istikbalde bir refik ile
yaşayacak ve evlatlarını yaşatacak bir kız, neden iktidarı ile mütenasib bir
maaş aramasın, istemesin, seneleri beyhude sayıb imrar eylesin [geçirme] ve
taleb edeceği maaşı ilmiyle, irfanıyla, zekâsıyla, işiyle mütenasib bulamaynıca
neden feryat etmesin; sussun ve meskenet [miskinlik, tembellik] göstersin? İşte
azizim, 'feminizm' bu meskeneti kabul edemez. (Ulviye Mevlan) Ulviye Mevlan,
"Düşünüyorum ", Kadınlar Dünyası, 22 Mart 1918, no. 166, s. 2.
Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı Kadın Hareketi, İstanbul, 2011, 3. Baskı, ss.
373-374.
Kadınlar Dünyası Dergisi
• 1. Sayı:4 Nisan 1913
• Son sayı:21 Mayıs 1921
• Tiraj:3000 üzerinde
• Derginin sahibi: Nuriye Ulviye
Hanım
• Derginin amacı: Üzüntüyle boyun
eğen ve hiç bir işe yaramayan hayatımızın artık gelişmesinin ve aydınlanmasının
gereği konusunda devamlı düşünüyordum. İlerlemek ve yükselmek için hem pratik
cesaretin hem de ruhsal cesaretin, başka bir deyişle çağdaş kişiliğin önemi
konusundaki düşüncelerim artık iyice olgunlaşmıştı. İçinde yaşadığımız uyanış
devrinin ve kurulan toplumun temelini oluşturan sosyal bilimlerin ışığında,
(kadınların ilerlemesi için) gerekli olan (adımları) cesaretle gerçekleştirecek
bir gazete çıkarmaya giriştim. (Ulviye Mevlan, Kadınlar Dünyası imzası ile
"Terakkiye Doğru", Kadınlar Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s.
2-3, günümüz Türkçesine aktaran Meral Akkent) Kadınlar Dünyası dergisindeki
orjinal metin "Mateme bir inkiyad-ı esiraneye [matemli bir boyun eğmeye]
mahkûm bi-sud [boş, faydasız] hayatımızım taayyün [meydana çıkma] ve tenevvür
[aydınlanma] etmesi lüzumu, fikrimizin
en mühim mevkilerini işgal
ediyordu. Terakki ve teali için cesaret-i maddiye ve maneviyyenin, tabir-i
diğerle [başka bir deyişle] şahsiye-i medeniyenin derece-i vücûbu [önem
derecesi] nazarlarımızda gereği gibi büyüdü. Yaşadığımız devr-i intibahı,
teşekkül eden cemiyetleri tertip eden ictimaatı nazar-ı dikkate alarak
iktisab-ı cüretle, ihtiyacımıza muvaffak bir gazete neşrine teşebbüs
ettik." (Kadınlar Dünyası imzası ile "Terakkiye Doğru", Kadınlar
Dünyası, 8 Nisan 1329 (1913), no. 5, s. 2-3. Aktaran Serpil Çakır, Osmanlı
Kadın Hareketi, İstanbul2011, 3. Baskı, sf46
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder